Jigololuğun Aile ve Sosyal Hayattaki Yansımaları
Jigololuk, bireyin sadece ekonomik değil, aynı zamanda sosyal yaşamını da derinden etkileyen bir meslektir. Bu mesleği icra eden kişiler için en büyük zorluklardan biri, işin gizliliğini koruyarak aile ve yakın çevreyle sağlıklı ilişkiler sürdürebilmektir.
Çoğu jigolo ailesine veya arkadaş çevresine mesleğini açıklayamaz. Bunun başlıca nedeni, toplumun genelinde jigololuk hâlâ bir tabu olarak görülmesidir. Özellikle muhafazakâr çevrelerde, bu işi yapmak hem ahlaki hem de kültürel baskılara neden olabilir. Jigololar bu nedenle sık sık iki kimlik arasında yaşamak zorunda kalırlar: biri kamuya açık, diğeri ise gizli kimlik.
Aile baskısı, dışlanma korkusu ve sosyal izolasyon bu mesleği icra eden birçok kişinin yaşadığı ortak sorunlardandır. Bu noktada psikolojik dayanıklılık devreye girer. Herkesin bu tür bir ikili yaşamı sürdürecek psikolojik gücü olmayabilir. Ayrıca uzun vadede bu ikilik, bireyin kendisiyle olan ilişkisini de zedeleyebilir.
Bazı jigololar, bu iş sayesinde elde ettikleri geliri kullanarak ailesine yardımcı olduklarını belirtse de, çoğu zaman bunu hangi yolla kazandıklarını söylemeden yaparlar. Örneğin; “freelance çalışıyorum”, “reklam sektöründeyim” gibi genel geçer açıklamalarla işi gizlemeye çalışırlar.
Sosyal hayatta ise durum biraz daha farklıdır. Özellikle büyük şehirlerde daha özgürlükçü çevrelerde jigololuk normal karşılanmasa da daha toleranslı bir anlayışla değerlendirilir. Ancak yine de arkadaşlık ilişkileri, sevgili seçimleri gibi konularda jigololar dikkatli olmak zorundadır. Birçok kişi bu mesleği duyması halinde ilişkiden çekilebilir ya da önyargılı davranabilir.
Kısacası jigololuk, kazançlı olduğu kadar sosyal yaşamda da dikkat ve denge gerektiren bir meslektir.